Niyetinizi Eyleme Geçirin!

Benim niyetimin eyleme katılabilmesi için neye ihtiyaç var? Niyet nedir? Her birey aynı niyeti taşımak zorunda mıdır? Değer ve ilişkilere bakış açımda farklı kalıplara nasıl kavuşabilirim. Taktir etmek, istikrarlı olmak bana ne kazandırır. Ben kendimi nasıl motive edebilirim. Kişilerin özünde ruh yoksa ben onlara ne yapacağım.

Sizinle her bölümde olduğu gibi yeniden çok ilginç bir bölümle yolculuk yapmaya devam edeceğim. Sizde benimle bu harika bölümde ve "Hayatınızı Kazanın" kitabının bütününde yolculuğa devam etmeye ve kazanmaya niyetli misiniz? Evet çok güzel haydi niyetimizi eyleme geçirelim.

NİYETİM EYLEMDE

N: DEĞER/İNANÇ

Kişilerde temel olan şeyler: inançlar ve değerlerdir. Değerler insanın vazgeçilmez unsurlarıdır. Uğrunda emek, zaman ve para harcadığınız "sizin için önemli olan her şey" değer kapsamındadır. Değerler bazen soyut bazı durumlarda ise somut olabilirler. Bunun bir önemi yoktur. Önemli olan bizim için değerli olmasıdır. Bizim ona yüklediğimiz değer yapılacaklar ve yapılmayacakların adeta birer çizgisi ve kırmızı noktasıdır.

Bilmenizi isterim ki; bu hayat sizin ve sizin için bu hayatta önemli olan şey nedir? Siz neyi başarmak ya da neleri elde etmek istiyorsunuz? Kişilerin çekirdek yapıdaki inanç ve değerleri uyumlu olduğunda büyük amaç çerçevesinde harika sonuçlara ulaşırlar. Şimdi sizlere niyetinizi eyleme geçirmede katkı sağlayacak size güç kazandıracak inançlar vereceğim:

*İnançlar olumlu bir biçimde ifade edilmiş olmalı: “Ben ürkek bir insan değilim” yerine “Ben girişken bir insanım”

*Gerçekten size ait olmalı: Tamamen sizi yansıtmalı. “Ben hoşlanılacak bir insanım”

*Yaşamın diğer yönleriyle uyum içinde olmalı: Sahip olduğu diğer değer ve inançlarla bütünlük göstermeli.

*Dinamik olmalı: “Daha güvenilir biri olabilirim” dinamik inançlar geçici olarak yanlış yapıldığında bile güvenilirliğini korumaya devam eder.

*Eylemlerle desteklenmelidir: Güç kazandıran bu inançlar mümkün olduğunca ‘zihinde canlandırma’ yapılarak beyin bu inanç doğrultusunda davranmaya yönlendirilmelidir.

 “Bir kez niyet edin, dağları bile yerinden oynatırsınız”

NİYETİM EYLEMDE

İ: İLİŞKİ VE İLETİŞİM

Evet hayatınızı kazanma yolculuğunda ilişki ve iletişiminiz olmazsa yola yalnız çıkarsınız. Vermek istediğiniz mesaj yerine ulaşmıyorsa sorun sizdedir. Çünkü iletişim anlamı aldığımız tepkidir. Niyetinizi eyleme geçirme de amacınız doğrultusunda çıktı almak için ilişki ve iletişimde yeterli seviyede olmak sizin için bir lüks değil gerekliliktir. Bunun için şu soruların üzerinden tekrar geçelim

*Nasıl iletişim kuruyorsunuz?

*Nasıl algılıyor ve anlamlandırıyorsunuz?

*Kim kime ne iletiyor?

*İletişim kurarken niyetiniz eyleme geçiyor mu? Ne dersiniz.

NİYETİM EYLEMDE

Y: YETKİLENDİRME

Hayatı kazanma yolunda en büyük ve güçlü yetki vereceğiniz kişi kendinizsiniz. Kendinize gereken önemi ve yapabilme, elde etme inanç hakkını verdiğinizde kendinizi yetkili kılmış olursunuz. Niyetinizin eyleme geçmesinde sorumlulukları üstünüze alma ve hayatınıza sahip çıkma esastır.

NİYETİM EYLEMDE

E: ESNEKLİK

Siz de benim gibi sisteme hâkim olmak, başarıların hazzıyla dolu bir dünya kurmak istiyorsanız esnek olun. Esneyin gevşeyin. Sonra niyetinizi eylem kapsamında harekete geçirin. Esnek olanlar her zaman sisteme hâkim olurlar. Değişen çevre, şartlar ve koşullara uyum sağlama yetenekleri oldukça yüksektir. Amaçlarına giden yolda inanç ve değerlerine bağlı kalarak niyetleri ve eylemleriyle uyumlu bir şekilde hayat dansı yapmaya devam ederler...

NİYETİM EYLEMDE

T: TANIMA-TAKDİR ETME

Bu hayatta başkalarını tanımadan önce kendinizi tanıyın. Kendinizi öyle biri tanıyın ki tüm parçalarınız elinizin altında olsun. Sizi amacınıza taşıyacak olan en büyük güç, omuzlarınızın üzerinde yer alan beyninizdir. Beyninizi çok iyi tanıyın. Kullanım kılavuzuna sahip olun. Aynı hedef doğrultusunda arkadaşlarınızı kısacası çevrenizdeki herkesi tanımanın en kolay yolu kendini tanımaktın geçer.

 Peki, kendinizi tam olarak nasıl tanımlıyorsunuz?

Herhangi bir durumdaki davranışlarınıza dikkat edin, bu kendinizi tanımanızı sağlayacaktır. Elbette bu bile şüpheli bir durum. Çünkü insan kendini, başkalarını değerlendirebildiği ölçüde net değerlendiremez. Daha önce de belirttiğimiz gibi araştırmalar, başkalarının gelecekteki hareketlerini tahmin etmenin, kendimizinkini tahmin etmekten kolay olduğunu gösteriyor. Kendimizi diğerlerine göre çok daha pozitif bir bakışla değerlendiriyoruz ve bu hatalı bir değerlendirmeye neden oluyor. Başkalarını genellikle çok daha doğru değerlendiriyoruz.

Beyin, dev bir biriktirme ve yorumlama deposudur.

Ne yazık ki, bir şeyi neden yaptığımızı genelde çözemiyoruz. Bunların kökenine inemiyoruz ve gözlemler ancak bir noktaya kadar yardımcı olabiliyor. Davranış üzerine açıklama bulma ihtiyacımızı gideren sonuç ise; yanlış bile olsa dünyamızı anlamlandırıyor ve bizi mutlu ediyor.

Ya hayatta zor tercihler yapmak zorunda olanlar? Bir ilişkiyi başlatmak ya da bitirmek zorunda olanlar? Bir iş yeri açmaya karar verme aşamasında olanlar? Sizi seçmeye ya da seçmemeye karar verecek insanlar?

Kararlarımızı nasıl aldığımızla ilgili durum oldukça karanlık… Öyleyse cevap nedir? İnsanları size, şimdi ve gelecekte “evet” demeye nasıl ikna edebilirsiniz? Öyle gözüküyor ki, anlaşmazlık durumlarında en iyisi geleceğe kısa bir yolculuk yapıp, neler yaşanabileceğini tahmin etmeye çalışmak. Kendimizi olası durumların içinde hayal ederek, hangi yolu tercih etmememiz gerekeceğine karar verebiliriz.

Taktir etmeye başlayacağınız ilk kişinin "siz" olduğunda böylelikle anlamış oldunuz değil mi? Siz önce kendinizi sonra da başkalarının takdir edin. Siz olmazsınız kimse olmaz.

NİYETİM EYLEMDE

M: MOTİVASYON

Motivasyon, insanın bir şeyleri istekle yaptığı sırada o işle ilgili olarak içinde hissettiği duygudur. Motivasyonun farkına varmak ve bu duyguyu başkalarında oluşturmak birbirinden oldukça farklı şeylerdir. Peki motivasyon tam olarak nedir?

İşte sizlere iki tanım:

 “Bireyin, işinin yönünü gücünü ve öncelikle sırasını belirleyen iç veya dış etkisi ile harekete geçmesidir

“Bir insanı isteyen yönde harekete geçirme işi; insanın iradesini etkileyen bir istek, korku ya da mantıksal sebep”tir.

Motivasyon, insanları belli bir yönde hareket etmeye zorlayan bir güç ya da kuvvet olarak açıklanmıştır. Dikkat edilmesi gereken nokta ise; bu iki tanımdan hiçbirinde söz konusu gücün kaynağını açıklamaya girişmemesidir. Aslında motivasyon, herkesin içinde yatmakta olan bir ateştir. Bu ateş her zaman içindedir. Yakıtını da kişinin bütün geçmiş tecrübe ve yaşantılarından alır. İnsanlar çevrelerinde gelişen olaylardan ve kendi düşüncelerinden etkilenir. Bu açıklamalar ışığında motivasyonun tanımı şöyle olmalıdır:

“Bir insanın içinde bulunan, o insanın olumlu ya da olumsuz belli bazı eylemlerde bulunmasını ve belirli bireysel isteklerine ulaşmasını ve böylece tatmin olmasını sağlayan güç.”

İKİ ÇEŞİT MOTİVASYON:

Dış motivasyon: davranışın kendisinden değil, dışarıdan gelen olumlu veya olumsuz desteklerin sağladığı motivasyondur.

İç motivasyon: ise davranışın kendisinden kaynaklanan motivasyondur.

İnsanlar hem iç hem dış motivasyon kaynakları sayesinde çok çeşitli işleri yapma yönünde motive olurlar. İnsanların içsel olarak ödül getirici ve zevkli olarak

değerlendirdikleri şeyleri yapmalarını sağlamak genelde bir sorun olmaz. Asıl zorluk, insanların içsel olarak ödül getirici veya zevkli olmayan şeyleri yapmalarını sağlamaktır. Bu durumda tatminkâr dış dürtülere ihtiyaç vardır.

Motivasyonun Barometresi

*Maksimum çaba

*Maksimum altında kısmi çaba

* Minimum çaba

*Sıfır çaba

* Sabotaj

MOTİVASYON EŞİĞİ: Motivasyonun bir anahtarı daha vardır. Tatmin olmuş bir dürtü, davranış motivatörü olma özelliğini kaybeder. Dürtü ve onunla ilgili ihtiyaçların tatmin oldukları noktanın ötesinde ilave ödüller ve cezalar ancak marjinal motivasyon değeri  taşır.

EŞİK: Bir dürtünün tatmin edildiği noktaya o dürtünün “eşiği” adını veriyoruz. Eşik ne kadar yüksek olursa tatmin de o kadar zor olur. Aynı şekilde eşik ne kadar düşük olursa tatmin de o kadar kolay olur. Gerçekten düşük eşik olduğunda; insanların ihtiyaçları çok kolay tatmin oluyor. Bu nedenle de hemen hemen motive olamıyorlar. Öte yandan eşikleri çok yüksek olduğu için ihtiyaçları çok zor tatmin olan ve bu nedenle de her zaman motiveli insanlar vardır. Eşikleri çok yüksek olup her zaman motiveli insanlar için motivasyon, tatmin kaynaklarının işyerinde mevcut olması gerekir.

Unutmayın:

•Bir dakikalık hedef

•Bir dakikalık övgü

• Bir dakikalık azarlama

NİYETİNİZİ EYLEME GEÇİRİN

*Eyleme geçmemiş çok değerli firiklerin önemi yoktur.

*Hayat sizin ne bildiğinizle değil ne yaptığınızla ilgileniyor.

*Kendi değer ve inanç şablonlarınızı oluşturun.

*İlişki ve iletişim konusunda iletişim sihirbazı olun. İşinizi şansı bırakmayın. Çünkü siz hazırlıklı olduğunuzda şans kapınızı çalacaktır.

*Kendinize güvenin. Kendinizi yeterli hissedin. En büyük yetkiyi kendinize verin.

*Niyetiniz eyleme geçtiğinde esnek olun. Amacınıza ve sonuçlarınıza odaklı yaşayın.

*Kendinizi tanımak için zaman ayırın. Emin olun buna değer.

*İçsel yakıt olan motivasyon barometresini amaçlarınız doğrultusunda kullanın. Kendinizi ancak eyleme adadığınızda hayatınız yeniden anlam kazanır. Harika sonuçlar için, başarmak için şimdi niyetinizi eylem programına getirin...

Basında Dap