İki Saati Aşan Filmler

Bir filmi uzun yapan nedir? Senelik bir geleneğin devamı olarak, ciddi uzunluktaki filmler bu Oskar sezonunda da sinema ekranlarını kolonileştiriyor. Hollywood yapımı olan "The Hobbit: The Desolation of Smaug" (2 saat 41 dakika) ve "The Wolf of Wall Street"(2s 59 dk) filmlerinden "Blue is the Warmest Color" (2s 59dk) gibi sanat filmlerine kadar örnekler mevcut. Yüksek kar getiren Hollywood filmlerinin süreleri, masraf lı özel efektleri yerleştirebilmek ve kullanabilmek için uzuyor. Ancak ödüllü filmler çoktan uzamıştı bile. Mesela, "Birth of a Nation" (1915) adlı sessiz film ilk olmak üzere, oturaklı yapımcılar izleyiciyi iki buçuk - üç saat boyunca cezbedebiliyor. Fakat uzun süren prestij filmlerine alışkın olmamız, onların sinir bozucu olamayacakları anlamına gelmiyor. Son eleştirilerin gidişatına bakılırsa, film editörü Thelma Schoonmaker'ın "The Wolf of Wall Street"i kesmeyi unuttuğunu düşünebilirsiniz. David Denby, The New Yorker dergisinde yayınlanan eleştirisinde filmin üç saat sürdüğüne tam üç kez değinirken, The Chicago Tribune'den Michael Phillips filmdeki bir sahne için "iki dakika fazla sürdü,' diyor ve ekliyor 'bu iki dakikalar toplanıyor'. Ancak Schoonmaker, bunun Martin Scorsese'nin dizaynı olduğunu söylüyor. "Wolf" gibi bir filmin yayılması zaten planlıdır" diyor. Uzun filmleri düzenlemek ayrı bir sanat. Uzun gösterim süresinde her ne kadar tempoyu ve ritmi tutturmak ve izleyicinin dikkatini sağlamak zor olsa da, yönetmene konuyu daha geniş işleme imkanı veriyor. Scorsese'nin 6'sı iki buçuk saati geçen, 18 uzun filmi üzerinde çalışmış olan Schoonmaker gibi deneyimi olan pek az yapımcı var. Schoonmaker, "İnsanların film düzenleme işini anlaması zor sanırım. Kesinlikle heykel yapmaya benziyor. Koca bir çamur parçasını alıyorsunuz ve bu ham, düzeltilmemiş ve çok uzun çekime şekil vermeniz gerekiyor" diyor. Yapımcılarsa, uzun bir filme kısaymış hissi verilebilirken, daha derli toplu bir filmin hiç bitmeyecekmiş gibi gelebileceğini söylüyorlar.

Profesyonel anlamda olumlu eleştiriler alan belgeseli "The Act of Killing"in üç farklı uzunlukta (direktörün 160 dakikalık versiyonu, 120 dakikalık Amerikan tiyatral versiyon ve 95 dakikalık televizyon versiyonu) hazırlanma işlemini denetleyen Joshua Oppenheimer, "Film yapımının paradokslarından biri de bazen çok uzunmuş hissi veren bir filmin aslında çok kısa olabileceği."diyor ve ekliyor: "Daha kısa bir filmin daha hızlı bir temposu olabilir, fakat çok fazla kırpıldığında dinlenmek için ve karakterlerin içine girmek için vaktiniz kalmaz." Ancak Oppenheimer filmin, sarsıcı tarihi olaylara dikkat çekmesini istediğinden, Amerika için kendi tercih ettiği versiyonunu kısaltmayı uygun gördü. Oppenheimer, "Hangi sinema, daha önce kimsenin duymadığı Endonezya soykırımı hakkında çekilmiş 2 saat 40 dakika süren deneysel bir belgeseli alır ki?" diyor. Daha kısa süreli haliyle ise film, yılsonu eleştirilerinde zirvedeydi. "Filme gelen tepkiler seçimimi haklı çıkarıyor." diyor. Bu bahar Magnolia Pictures Lars von Trier'in dört saatlik filmi "Nymphomaniac"ı iki hafta arayla iki parça halinde piyasaya sürecek. İkinci galadan sonra ayrı biletler satın almak koşuluyla da olsa filmin tamamı görülebilecek. Aynı durum iTunes gibi yayın ortamları için de geçerli. Bu da uzun filmleri sunmak (ve kârı ikiye katlamak) için yeni bir yol gösteriyor. Sinemada çok fazla gelen bir film, ev ortamında tam ayarında gelebilir. Belgeseli "At Berkeley" tam 4 saat 4 dakika süren Frederik Wiseman'ın tutumu ise ister beğenin ister beğenmeyin şeklinde. Wiseman, "İzleyiciyi nasıl düşünmek gerektiğiyle ilgili hiçbir fikrim yok. Onların programları seviyesini veya ilgi alanlarını, deneyimlerini bilmiyorsunuz. Ben filmi kendi standartlarımı karşılamak için yapıyorum. İzleyici benim" diyor.

ERIC HYNES

Mustafa Kılınç Şifreleri