Hayatınızın Fırsatı
Çoğumuz hayatımızda mutluluk anlarını deneyimleriz; birçoğumuz geri dönüp daha önce neler olduğuna bakar ve büyük tatmin hisseder. Oysa içte derinlerde gerçekten kim olduğumuzun sırrını açığa çıkarmaya, ıstırap, bağımlılık ve kayıptan hakiki özgürleşmeyi bulmaya dair sonsuz özlem yatar.
Pek çoğumuz trajedi ve memnuniyetsizlikle sona eren sevgi ve diğer ilişkileri deneyimler. Kısa anlar için sevgi olarak adlandırabileceğimiz şeyi deneyimleriz, fakat çoğunlukla bu öyle çok bağlılıkla doludur ki gerçekte onun sevginin hakiki doğası ile hiçbir ilgisi yoktur. Oysa bunun bilincinde bile olmayız çünkü bu tarz yaşamaya çok alışmış oluruz. Istırap çekmemize yol açan tercihlere öyle çok alışırız ki, aslında seçim yaptığımızı bile anlamayız. Zeka öyle güçlüdür ki, yaşamı bu şekilde sevdiğimize bizi ikna eder.
Yüzeyler işlev görmeye başladığında, mükemmelliği algılamaya başlarız. Robot gibi kopuk, yaşamda yarı uykuda yürümek yerine sevgi oluruz.
Bir zamanlar umutsuzca aydınlanmayı isteyen bir keşiş yaşardı. Ustasının yanına çıktı ve dedi. “Usta, aydınlanmak için ne yapmam gerekiyor? Her şeyi yapmaya razıyım!”
Usta, “Bu kolay! Yapman gereken tek şey vadiden aşağıya nehre gitmek. Nehir boyunca, binlerce taş olduğunu göreceksin. Onların hepsi de soğuk, biri hariç – taşlardan biri sıcak. Eğer bana sıcak taşı getirirsen, aydınlanacaksın,” dedi.
Keşiş çok zeki bir adamdı, aynı yaşı iki kez seçmemek için, bir taşı eline alıp onu hissetmeye ve o soğuk olduğu takdirde, onu nehre atmaya karar verdi. Ve bunu uyguladı. Bir taş aldı, soğuk olduğunu hisseti ve nehre attı. Sonra bir diğer taşı eline aldı ve soğuk olduğunu hissetti, böylece onu da nehre attı. Bir kez daha, bir taş aldı, soğuk olduğunu hissetti ve nehre attı.
Keşiş, bunu gün boyunca her gün, otuz yol boyunca yaptı.
Bir gün bir taşı eline alana dek…
Onu hissetti…
Sıcaktı’
Ve sadece alışkanlıktan ötürü onu da nehre attı.
Seçim sizin ya alışkanlıklar – ya değişim.
Yazar: Sevda Kangal Kılınç
