Güçlü Olmaya Odaklanmak

Bizim toplumda erkek olmak çok zor. Bir kere güçlü olmak zorundasın. Ağlamamalı ve zayıf yönlerini göstermemelisin. Eğer gösterirsen erkek (!) olamazsın ve herkesin gözünden düşersin. Kadınlar da aynı dertten sıkıntı çekmektedir. “Sen kadınsın” ile başlayan cümleler insan doğasının ötesinde ondan sanki bir süper varlıkmış gibi beklentilere girmektedir. “Kadın kibar olacak, zarif olacak, seksi olacak, iyi giyinecek, hep tatlı konuşacak, onun dışında agresif, akıllı olmayacak. Ne istediğini açıkça söylemeyecek, erkeklerin yanında ikinci planda kalacak. Sesini fazla yükseltmeyecek....”

İnsan doğası bellidir. Biyolojik ve psikolojik olarak insan davranışları çok karmaşık olsa da bellidir. Kadınlar ve erkekler bir anlamda kişisel ve duygusal özgürlük savaşı vermektedirler. Kimse insan doğasının dışına çıkamaz. İnsanın doğası doğrultusunda davranması en özgürce yoldur. Erkekler, ağlayabiliyorsa niye ağlamasın? Erkeklerde duygusallık niye olmasın? Duygusallık yalnız çocuklara, sanatçılara ve kadınlara verilmiş bir özel hak mıdır? Aynı şekilde kadınlar da niye kendilerini ifade etmekten alıkonulsunlar ya da cinsel ayırıma tabii tutulsunlar. İnsan insandır. Kadın veya erkek olmak belirli psikobiyolojik farklılığın dışında farklılık oluşturmaz.

İnsanların seçme hakkı vardır. Kişiler, istediklerini bir başkasına zarar vermeden yapma hakkına sahiptir. Dolayısıyla güçlü olmak zorunda değiliz. Ancak kendimiz olmak zorundayız. Yeryüzünde bu yüzden milyonlarca insan duygusal yalnızlık içinde acı çekmektedir. Duygusal anlamda güçlü olmak duygulara kendini bırakmamak ve onları zayıflık değil, bir güç olarak kabul etmekle başlar.

Yazar: NLP Lideri Mustafa Kılınç

Mustafa Kılınç Şifreleri